- birkaç kere
- several times
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
el alışkanlığı — is. Bir iş veya hareketin birçok kez yapılması ile kazanılan özellik, ustalık, maharet Kıştan kalan ateşsiz mangalı el alışkanlığı neticesi birkaç kere karıştırdıktan sonra... R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
istida — is., esk., Ar. istidˁāˀ Dilekçe, arzuhal İstida müsveddesi birkaç kere müdürün yanına gitti geldi. R. N. Güntekin Birleşik Sözler istidaname … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvrak kıvrak — zf. Kıvrak olarak, kıvrakça Birkaç kere kıvrak kıvrak gülerek konuştu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
niyetlenmek — e 1) Niyet etmek, tasarlamak Birkaç kere gitmeye niyetlendi. Y. Z. Ortaç 2) Oruç tutmaya karar vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıvazlamak — i 1) Bir şeyin üstünde yavaş yavaş, hafifçe el gezdirmek Kaşlarından süzülen yağmur damlalarını eliyle sıvazlayarak onlara baktı. O. Hançerlioğlu 2) Okşamak Titreye titreye birkaç kere başımı, sırtımı sıvazladı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıl hocalığı taslamak — bir işte doğruyu, iyi olanı gösterdiğini sanmak Burada akıl hocalığı taslıyorum ama ben böyle akılsızlıkları çok yapıp birkaç kere sorunla karşılaştım. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük